Nasrettin Hoca Fıkraları

esege-ters-binmisNasrettin hoca fıkrası 1:

Hoca Nasrettin komşusundan bir gün kazan ödünç ister. İade ederken de hem teşekkür eder, hem de içine küçük bir kazan koyar. Komsusu merakla bu küçük kazanı sorunca da,
-Komşu, bizdeyken kazanın doğurdu, der. Komşusu bu ise pek sevinir. Aradan epey zaman geçer, Hoca yine komşusundan kazanı ödünç ister. Komşusu da sevinerek verir. Ama bu kez aradan günler, haftalar geçer, Hoca’dan ses çıkmaz. Nihayet bir gün komşusu konuyu açmaya karar verir:
-Hoca, bizim kazan ne oldu? diye sorar. Hoca da üzgün bir ifadeyle:
-Komşu çok zaman geçti aradan, senin kazan öldü. Sana nasıl söyleyeceğimi düşünüp duruyordum, der. Sinirlenen komşusu:
-Hocam ne diyorsunuz? Hiç kazan ölür mü? Kazan canlı mı ki ölsün? Hoca:
-Doğurduğuna inanıyorsun da ölünce neden feryat ediyorsun, der komşusuna.

Nasrettin Hoca fıkra 2:

Nasreddin Hoca bir gün yabancı bir köyde misafir olur. Cuma günü O’nu kürsüye çıkartırlar. Güzel bir vaaz verir. Herkez pek memnun kalır. Camiden çıkınca Hoca’nın eşeğini getirirler.

Köylülerin hepsi ona hizmet etmek için adeta yarışırlar. Hoca eşeğine binerken biraz düşünür. Sonra eşeğin üstüne ters oturur. Herkes hayret eder. Köylülerden biri dayanamayıp sorar:

– Hocam der. Kusura bakma ama eşeğe niçin ters bindiğini sorabilirmiyim?

Hoca tebesüm ederek cevap verir:

– Eğer düz binip önünüze geçseydim siz arkada kalacaktınız. Siz öne geçseydiniz, bu defa ben arkada kalmış olacaktım. Böyle ters binince size arkamı dönmemiş oluyorum. Sebebi bu…

 

 

 

 

 

 

 

Yorum bırakın